Hindistanın Yazılım Başarısı-India's Software Success

Geçtiğimiz günlerde suikaste uğrayıp hayatını kaybeden Rusya büyük elçisi. Ne tuhaftır ki Rusya,Türkiye ve İran önümüzdeki hafta Suriye meselesi için masaya oturacaklardı. Belkide bu toplantı Suriye'de 6 yıldır süren iç savaşın son bulması için bir vesile olacaktı. Belkide bugüne kadar yitip giden yüz binlerce sivil hayatın son bulması demekti.Belkide Suriye'de bugüne kadar milyonlarca sivilin artık göç etmeyi bırakması demekti. Şimdi bunun bir provokasyon olmadığına hangi millet inanabilir. Eminim ki kimse inanmaz ama inanmaları için onları zorlayan bir büyük güç olabilir. Tıpkı yıllardır Ortadoğu'da yıllardır kanın akıp gitmesine neden olan büyük güçler gibi.

Büyük elçi ölümünün hemen ertesi gününde Zürih'te camiiye yapılan bir saldırı ve Almanya'nın başkentinde tır faciası. Bu tır faciasını üstlenen örgüt kim DEAŞ. Peki bu DEAŞ kimin maşası kimin kuklası söylemeye gerek yok sanırım.

Ülkemiz ise bu olayların hep ortasında çünkü hemen yanı başımızda gerçekleşiyor her şey. Yıllardan beri iç karışıklığımız ayrı mesele bir de bu dışarıdan gibi gözüken ama bir o kadar bizi ilgilendiren dış karışıklık. Biz millet olarak vatanına sadık millet olduğumuz kadar saman aleviyle dünyaları da yakabilen bir milletiz. İşte bu günlerde en önemli şey sakin ama akıllı bir şekilde olayları takip etmek ve yorumlamak. Eğer böyle yapmazsak sonumuzun Suriye,Irak,Lübnan ve diğer Ortadoğu ülkeleri gibi olmaması muamma.