Ana içeriğe atla

Terör sorunu

Bildiğiniz üzere ülkemizde ve dünyamızda terör örgütleri çok büyük bir sorun. Yine bildiğiniz üzere bu terör sorununu biz ülkemizde an be an hisseder hale geldik. İslamcı,siyasi terör örgütleri şu sıralar gündemimizi çokça meşgul etmekte.Peş peşe gelen patlamaların sıradan hale gelmeye başladığı ülkemizde bu noktaya nasıl geldik peki diye kendimizi sürekli sorarız değil mi? En azından ben bu olaylar çerçevesinde kendime bu soruyu çok sorarım ve size de bu soruyu kendinize sormanızı tavsiye ederim.

Bugün sadece ülkemizde değil birçok ülkede bir terör örgütü olarak kabul edilen PKK faaliyetlerine 1978 yılında başladı. Bir parti adı altında kurulan bu terör örgütü daha sonra kanlı eylemlerine başladı.Güney ve Doğu Anadolu  bölgelerinde birçok katliam yapan, kundaktaki bebekleri katleden, köyleri basan, insanları kaçıran bu örgüt başlarda dönemin hükumeti tarafından fazlasıyla dikkate alınmadı. 80'li ve 90'lı yılların başlamasıyla gelen şehit haberleri(asker,polis,köy koruyucusu,siyasiler,bürokratlar) halk üzerinde PKK tedirginliğini arttırmaya başladı. Hükumet yetkilileri olayın boyutunu kavramaya başladığında ise artık bazı şeyler için çok geçti. Çünkü bu örgüt dışarıdan ve ülke içinden gelen yardımlarla kendini güçlendirmiş ve büyümüştür. 

Bu örgüt güçlendikçe kanlı eylemlerini arttırmış ve binlerce vatan evladının yitip gitmesine neden olmuştur. 90'lı yılların ortaları ve sonlarına doğru bu örgüt etkisini iyice arttırmıştır. 

Günümüze bakacak olursak şu sıralar yani birkaç yıldır neredeyse her ay bir patlama haberini aldığımız şu memlekette işler hiçte iyi gitmiyor. Şu 2 hafta içinde 51 vatan evladının şehit olması durumun büyüklüğünü göstermek için yeter. Durumun büyüklüğü her gün gelen şehit haberleri ile anlaşılır olması lazım ama maalesef bazı kesimler için sıradan hale gelmeye başladı. 

Kısacası bu sorun büyüyor ve etkisi artıyor. Bu sorunun bitmesi için somut adımların atılmasının zamanı geldi geçti bile. Sorunun bitmesi için adıma değil koşmaya ihtiyacımızın olduğunu milletçe anlamamız lazım. Eğer biz millet olarak bunu anlayamazsak bugün bir başka eve düşen şehit ateşi yarın bizim evimizi değil bu vatanın her yerini kaplayacak.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hindistanın Yazılım Başarısı-India's Software Success

Hindistan: Çok tanrılı dinleri,kalabalık nüfusu, bizlere çok garip gelen yaşam tarzları ve daha birçok garipliklerle dolu bir ülke. Refah düzeyinin yüksek olmadığı,yoganın merkezi,ineklere tapılan bir yer.Tapınaklarıyla,Tac Mahal'iyle,mağaralarıyla turistik ögeleri içinde bulunduran ülke.Ayrıca dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi konumunda olduğunu da belirtelim. Hindistan'ı diğer ülkelerden ayıran ve şu aralar daha çok bu konu üzerine düşülen bir şey var. O da Hindistan'daki YAZILIM başarısı. Bu adamlar yazılım konusunda o kadar ileriye gittiler ki tüm dünya bunun araştırmasını yapıyor.Araştırmasını yapıyorum derken abartmıyorum gerçekten de bazı üniversitelerde bu konuyla alakalı çalışmalar yapılıyor.Çünkü adamlar bu işte çok büyük bir atılım gösterip zirveye yerleştiler diyebiliriz.Günümüz dünyasını belki de en önemli teknolojisi "Bilgi Teknolojisi" ve Hintliler bu işi gerçekten iyi yapıyorlar. 1970'li yıllarda ülkede ithal edilen donanımlarının yazıl

Çınarlı Cami-Agios Georgis Kilisesi Çınarlı Mosque-Agios Georgios Church

Bugün Ayvalık'taydım. Gerçekten çok güzel bir memleket onu söylemek gerek en başta.Sahiliyle,Cundasıyla,Şeytan Sofrasıyla gerçekten gezip görülmeye değer yerler. Özellikle Cunda adasının o tarih kokan yapısı insanı içine çekiyor.Şeytan Sofrasının ise manzarasının ne denli muazzam olduğunu giden gitmeyen neredeyse herkes biliyor. Eski bir Rum yerleşkesi olan Ayvalık hala o Rum kültürünü koruyor diyebiliriz.Sonuçta yüzyıllar boyunca Rumlar ile Türkler iç içe yaşamış ve kültür etkileşimi üst düzeyde olmuştur. Dar sokakları,taş evleriyle bu kültürü hissedebiliyorsunuz. En önemli kültür alışverişlerinden biri de dini yönde olmuş. İnsanlar birbirlerinden etkilenip din değiştirmiş mi orasını bilemem ama ibadethanelerinin değiştiğini bugün kendi gözlerimle görünce daha çok etkilendim. Agios Georgis kilisesi denildiği zaman Ayvalıktaki yerini bilmez şimdilerde ama Çınarlı Cami denildiği zaman hepsi gösterirler yerini. Yapımı 1790 yılında tamamlanan Agios Georgis kilisesi Rum Ortodokslar

Çanakkale Zaferi-Canakkale Victory!

Britanya İmparatorluğu,Birleşik Krallık,Avustralya,Yeni Zelanda,Britanya Hindistanı,Newfoundland(Kanada),Fransa ordularının birleşip Çanakkale cephesinde buluştuğu savaş. Osmanlı ordusunun büyük bir direniş gösterdiği nice kahramanlıklara sahne olan savaş.Yaklaşık 250.000 askerimizin şehitlik mertebesine ulaştığı Gelibolu'nun her santimetre karesinin şehit kanıyla dolduğu bir savaş. Ordumuzun günden güne besininin azaldığı,düşman ordusuna oranla çok düşük bütçeyle savaştığı,yeterli sayıda silah,top,mermi,teçhizatının olmamasına rağmen Çanakkale düşerse İslam sancağı düşer inancıyla olumsuzluklara göz yumması ve çok yüce bir inanma gücüyle var gücüyle mücadele ettiği cephe Çanakkale. Savaş meydanında düşman askerlerinin işlediği savaş suçlarından bir tanesini anlatmak istiyorum.Topuk kıran çiviler askerimizin düşman dışında uğraştığı başka bir belaydı.Fransız ve İngiliz uçakları tarafından askerlerimizin yürüdüğü yollara bırakılan gece vakti görünmeyen bu topuk kıran çivileri a